Yönetmen Portreleri
Fars şiiriyle hemhâl olan imgeleri, minyatür geleneğinden beslenen peyzajları, bazen Hayyam’ı bazen Sâdık Hidâyet’i akla getiren dertleriyle iarostami sinemasının kıvrılan yolları…
10 yıl önce İstanbul Film Festivali’nde Joseph Losey toplu gösteriminde izlediğimiz filmlerden ilhamla Losey’nin filmlerini birbirile bağlayan ilmekler aramıştık. MUBI Türkiye’deki Sürgündeki Auteur: Joseph Losey gösterimi başlamışken Avrupa sinemasının bu büyük ustasını yeniden hatırlamanın vakti.
Claire Denis, ilk uzun metrajı Çikolata‘dan itibaren hep sömürgeci ile sömürülen, siyah ile beyaz arasındaki ilişki biçimlerine, bedenlerin ve kimliklerin birbirleriyle temas edişlerine yakından bakar.
Alisa Lebow, kendisini en çok etkileyen Chantal Akerman filmleri üzerinden yönetmenin sinema tarihindeki yerini tartışıyor.
Japon sinemasının az bilinen ustalarından Yûzô Kawashima, dokuz filmlik özel gösterimiyle MUBI’de.
Wes Anderson’ın çocuk ruhlu yetişkinlerle ve yetişkin ruhlu çocuklarla dolu öykülerine, titizlik ile dağınıklığın, kontrol ile özgürlüğün buluştuğu sinemasal evrenine dair bir hafıza tazelemesi…
80’lerin sonundan bu yana göçmen azınlıkların hikâyelerini anlatan Portekizli yönetmen Pedro Costa bıkmadan aynı insanları izleyerek, onların başka başka yüzlerini görerek öznesini cankulağıyla dinleyen paylaşımcı bir sinema inşa ediyor.
Pablo Larraín kimileri için anti-biyografi türünün mucidi, kimileri içinse Şili’deki diktatörlüğe dair politik filmlerin yönetmeni.
Jean-Luc Godard her daim kapitalizme ve burjuva estetiğine kafa tutsa da, bu isyan ve reddiye 1960’lardan günümüze gelene kadar biçim değiştirip durmuştur.
Warhol’un kamerası, hastasını zorunlu olarak kendi fantastik yansımasıyla baş başa bırakan bir psikanalist gibidir.
20. yüzyılın en üretken ve ilham verici sanatçılarından Ingmar Bergman, kendi inanç krizlerine, anlam arayışlarına, etik sorularına sinemanın çerçevesinden bakan, filmleriyle bilincin sınırlarını zorlayan bir yönetmendi.
Lucrecia Martel Arjantin’in karanlık yıllarında geçen çocukluğunda dinlediği öykülerin izini, çocuklara has bir gözlem gücüyle perdeye taşıyor.
Polonya Film Okulu’nun ilk temsilcilerinden Andrzej Wajda aynı zamanda Avrupalı bir sinemacı kuşağının da son ustalarındandı.
Agnès Varda, genç sı̇nemacılar ı̇çı̇n her daı̇m ı̇lham kaynağı olan hep genç bı̇r yönetmen.
Sırf Amerika’nın değil, kişisel yolculuğunun dört mevsiminin de kaydını tutan, avangard sinemanın öncü ismi Jonas Mekas’ın sanatına hızlı bir bakış.
Gürcan Keltek deneysel belgesel olarak tarif edebileceğimiz bir alanda, resmî ideolojiye ters akıntı oluşturan filmlere imza atan, sinemamızın son yıllarda çıkardığı en özgün seslerden biri.
Pedro Almodóvar’ın hikâyeleri, karakterleri, mizansenleri hep aşırılıklarla yüklüdür.
Onuncu yılını kutlayan Documentarist’ı̇n onur konuğu, Fı̇nlandı̇yalı usta Pirjo Honkasalo.